Fakirlikten ilham alacak para bulamayan Eva, her şeyden elini eteğini kesecek duruma gelmişti. Eli yemeyince sadece eteğinin boyunu kısaltmakla yetindi. Bütün metinlerde topla oynama oranları %50’nin altındaydı. Atılan paslar yerini bulmuyor, üstüne üstlük rakip oyunculardan otobüste tekme yiyordu. Buna mukabil hakem sarı kart çıkartmak bir yana dursun, faul bile vermiyor, olayı sanal kredi kartıyla geçiştirmeye çalışıyordu. Belki yanlış sahada oynuyor, yanlış takımın formasını giyiyordu. Oysa takım seçme şansı tanınmış mıydı ona? Oyunun kurallarını kim koymuştu? Kim yönetiyordu? Üst kurula gitse orada adaleti bulabilecek miydi?
Geçenki restoranda kaburga yemişti. Neyse ki kendi ödemek zorunda kalmamıştı. O yamyamlıkla bir de kendi mi ödeyecekti yoksa? Eğer ki öyle bir şey olsun.. Peki takas olur muydu jesti rahatlığa. Yaymak ve yayılmak gibi bir müessese var iken girer misin taşın altına? Eğer insansan insansın. Merak kediyi öldürür, insanı süründürür. Ama zaten insan da sürünmeyi ve dağ yürüyüşlerini sever.
Sayı doğrusunda 2 her zaman 1’den sonra gelir. Eğer 1 değilsen 2’sindir. 2 değilsen 1. Ancak 1 olursan 1 olabilirsin. 2 olursan illa 2 olursun. Birol da böyle düşünüyor. Şu halde birolmamız lazım. Onun da yolu ayrışmak değil, 1leşmek. Hem de 1 an önce.
⸘