- Bugün kedi fenomeni “Bonkör’ün parapsikolojik maceraları” hesabının sahibi Faleyna Zülküf Abdellah’ın evine konuk oluyoruz. Kendisi ile uzaktan röportaj gerçekleştireceğiz. Merhabalar Faleyna!
- Uuu bebeğim merhabaa..
- Kediniz kısa sürede çok fenomen oldu. Takipçi sayısı 2 milyonu geçti. Kedi beslemek nereden aklınıza geldi? Neden kedi?
- Ay evde troll besleyecek halim yok ya. Tiftiftif.. Kedi besleyeceğim tabii. Hem beslemek değil, hayat partnerim o benim. Lütfen bu ataerkil, karnivör yaklaşımları bir kenara bırakalım, teessüf ederim.
- Afedersiniz. Peki, kedinizin ismi nereden geliyor?
- Kedimin adı Bonkör. Kendisi hiç nankör değildir, ama gözleri de pek iyi görmüyor. Geçmiş hayatında bankacılık yapmış izlenimi verdiği için Bonkör dedim ona. Arada bön bön bakıyor.
- Hmm… ben pek bir bağlantı kuramadım ama.
- Ay reset at şekerim öyle düzeliyor hahaay hahahaaay.
- Son videonuz olay oldu. Kedinizin havada asılı durduğunun videosunu paylaşmış, diğer kedi arkadaşları ile bir konsey kurduğunu ve ayinlere başladığını iddia etmiştiniz.
- Eveett kedim uçabiliyor! Aslında yalnızca havada duruyor. Yani tam yüzmeyi bilmeyip sadece su üstünde durabilmek gibi bir şey. Zamanla kendini geliştirip kanatlama uçmayı öğrenecek diye tahmin ediyorum.
- Bu havada durma olayı nasıl gerçekleşti? Biraz bahseder misiniz?
- Ay bir gün her zamanki gibi çikolata parçacıklı browniemi yapmış, L kanepemde gelin kayınvalide kavgası izliyordum. Bonkör’üm de Garfield’tan tembel olmasın yastığında pinekliyordu. Ne olduysa o sırada oldu. Böyle bir hareketlenme oldu piside. Hemen telefonuma sarıldım. Sanki görünmeyen bir el onu 4 bacağından çekiştiriyordu. Ay inanır mısınız içine cin girdi sandım. Çok korktum. Sonra bacaklarında bir gevşeme oldu ve kedi sanki ben onu belinden kaldırıyormuşçasına havaya yükselmeye başladı. Yükselirken başı dik ve duvardaki yeni aldığım Buddha heykeline bakıyordu.
- O an neler hissettiniz?
- Hemen televizyonu açtım. Dalai Lama öldü de benim kedide reankarne olmaya mı çalışıyor acaba diye düşündüm.
- Buddha heykelini bu sebeple mi almıştınız?
- Hayır, o iç çamaşırı alırken eşantiyon olarak geldi. Dalai Lama’nın yaşadığını öğrenince korktum. İçine kötü bir ruh girmiş olabilirdi caanım kedimin. Ama sonra kapı çalınınca işin gerçeğini anladım. Kapıyı açtım. Karşımda 5 adet daha kedi vardı. Benim Bonkör’ün tıpkısının aynıları. Onları içeri buyur ettim. Salonun ortasında havada asılı duran gerçek Bonkör’ün çevresine toplanıp etrafında miyavlamaya başladılar. Havadaki Bonkör son derece emin bir şekilde onlara kafa sallıyordu. 3 yıldır birlikteyiz, Bonkör’ün “Ne diyorsun be kadın, umurumda değilsin sen, yemeğimi ver bana yeter” diyen şapşal bakışlarından başka bir şey görmemiş ben, olayı büyük şaşkınlıkla izliyordum. Belki de Bonkör benim hareketlerimi aynı bu şaşkınlıkla izliyor, belki de biz de onlara çok gizemliyiz diye empati kurdum.
- Aynı empatiyi onu kendi kendine yemek bulmak yerine birisinden yemek beklemeye muhtaç hale getirirken kurabilmiş miydiniz?
- Kediler evcil hayvanlardır canım, mutual bir ilişkimiz var, üçüncü şahıs olarak sataşmaz mısın oradan?
- Anladığım kadarıyla kedinizin yaptığı bir ayin söz konusu. Diğer kedilerin de aslında kedinizin şahsiyetleri olduğunu nereden anladınız?
- Tam o sıralarda bir kedi parapsikolojisi kitabı okuyordum. Orada kedilerin belli zamanlarda astral seyahat yapıp çeşitli zamanlara giderek kendi kendileriyle ayin yaptıklarına dair kitabi bilgiler yazıyordu.
- Videonuz için epey bir tartışma döndü. İp var, deep fake gibi söylentiler dolaşıyor. Bunlar hakkında ne diyeceksiniz?
- Hayatım azıcık mantıklı olsan bunların hepsinin ünümü kıskananların attıkları iftiralar olduğunu anlayabileceksin. Sence görünmeyecek kadar ince bir ip şu koca hayvancağızı kaldırabilir mi? Hem aftır efekt ekleyecek kadar bilgisayar kullanmayı bilen birisine mi benziyorum oradan? Aşk olsun. Hayır, işkembeden kübradan sallıyorsunuz bari usturuplu sallayın, rica ediyorum..
- Kedinizin ruh sağlığı hakkında ne düşünüyorsunuz? Kendimiz yetmiyormuş gibi evcilleştirdiğimiz hayvanları da doğal yaşamlarından koparıp apartmanlara hapsetmemizin onların psikolojisini bozması neticesinde böyle garip durumlar ortaya çıkıyor olabilir mi?
- Git bak bakalım sokak kedilerine, bir de benim Bonkörüm’e bak. Bak da boyundan büyük laflar etmeden önce kimin hayatından daha mutlu olduğunu gör!
- Doğamıza aykırı yaşamın getirdiği geçici mutlulukların uzun vadede kalıcı tatminsizliğe dönüştüğünün farkında değil misiniz?
- Ayy sen git ormanda yaşa o zaman şekerim. Ormanda Netflix var mı?
- Yok.
- Gerek de yok zaten. Sen ormanda yaşa, biz seni Netflix’ten izleriz. İnsanoğlu vahşi yaşam. Natceyovayltta! Hahhah kehkeh zübükzübük..
- Kafayı sıyırmış kedinizle size mutlu hayatlar diliyorum Faleyna hanım.
- Teşkürr şekeriimm. Ben de sana ormanında mutlu hayatlar diliyorum. Artık avladığın hayvanların olmayan psikolojileri hakkında ahlaki yargılamalar yaparsın bundan sonraa.. kifkifkif. Yanına o küçümsediğin “yüksek” medeniyet ürünü olan yenebilir bitkiler kitabını almayı unutma. Kısa sürmesin sonra orman maceran.. brahbrahbrah zotikzotikzotik..
⸘