Açık arttırmalarda tatava yapmak yerine satışı doğrudan en arkada oturan beyefendiye yapsalar zamandan kazanılır. Arta kalan zamanda da yeni koltuklar alınır. İpinin son lifine umut bağlamış çizgi film kahramanlarının yaşadığı bohem hayatlar belki de ancak bu şekilde kurtulur. Sonuçta her finansal işlemden fakirlere komisyon verilse ekonomi bileşik kaplara döner. Belki de dönmez, çünkü o kadar para yok. Ama zaten para dediğin nedir ki? Elimizin kiri ya da post-modern tabirle bilgisayar ekranındaki rakamlar. Üçün beşin hesabını yapacak değiliz. Onu muhasebeciler yapıyor.
Hem bir sor bakalım, durumu olmayan durumu olsun istiyor mu? Belki de sadece dürümü olsun istiyor.. Dürüm, eş, çocuk, istediğin lider ve piknik yapacak alan. Bunlar neyine yetmiyor? Elbette yeter. Zaten insanlar memnun olmasa bunu göstermezler miydi? Eğer insanlar gıkını çıkartmıyorsa onların gıdısından makas almak hiç sorun teşkil etmez. Üst, alt, orta. Hangisi aç kalıyor? Sadece farklı şeylerle doyuyorlar. Zencefilli Pekin ördeği, boğaz manzaralı tribün kanadı ve umut dolu rakı sofraları. Hiçbiri aç bırakmaz. Aç kalsalardı ölürlerdi. Ölmediklerine göre toklar. Karnı tok olanın sırtı pek yere gelmez. Tok kapı sesli golf sahalarına düşen çift forvetler ölü doğarlar. Cenaze ücretlerini de onun sırtından yürütürler. Yürümek iyidir, zihin açar.
⸘