Her zamanki bir sabahtı. Saat 10 gibi kalktım, 2-3 bir şeyler atıştırıp çayımla beraber gazetedeki iş ilanlarına göz gezdirmeye başladım. İlanlara bakarken gözüme bir haber ilişti. Kutsalıma narinom bindirmişlerdi. Güpegündüz, herkesin gözünün önünde dikili olan o güzelim kutsala narinom bindirmek… Hem de ebesine narinom. Çok pis gaza geldim. Ona narinom bana narinom demekti. Bugün bana narinom yarın herkese narinom demekti. Narinomun bugün başını ezmez isem gelecekte o benim başımı ezecekti. Sevdiklerimi korumak zorundaydım. Düşüncelerim tırmanıyordu. Düş düşü açıyor, içimi öfke, hırs ve nefret kaplıyordu. Sonunda gazeteyi fırlattım. Bize narinom ne demekti uleyn! Yakındı ora. Boş bir dolmuşa atlayıp bir koşu gittim. Oradaki herkesin ocağına incir ağacı diktim. Küçük-büyük, uzun-kısa, güzel-çirkin, masum-lebraam.. Hepsi kül oldu.
Akşamüzeri öğrendim. Gazete haberi tekzip etmiş. Haberi yazan toy çocuk “Bize öyle dediler.” demiş.
Her zamanki bir sabahtı. Saat 10 gibi kalktım. Gazetenin manşetinde kutsal patlamadan söz ediyorlardı. Şansa yaşıyoruz vallahi. Daha dün oradaydım.
⸘