- Sonuçta düşen uçaklarda ateist bulunmaz. Dolayısıyla ateistin olduğu uçaklar da düşmez. Ben şahsen bindiğim uçaklarda en az bir ateist bulunmasına dikkat ediyorum. Uçakta ateist yoksa uçmuyorum. Canım kıymetli benim Mahmur! İki kere doğuyoruz ama bir kere ölüyoruz!
- Mü’mincim, orada “Düşen uçakta ateist olmaz” derken “varsa da dine döner” manasında demek istiyor.
- Cık, sanmam. İnsanları dine döndürmek bi türbülanslı uçak yolculuğuna bakıyorsa ateistlere uçak bileti dağıtalım. Sevaba gireriz.
- Şimdi onun astarı…
- Bırak şimdi astarı Mahmuur! Türbülansla dine dönülmez. Dönülse de o dinden hayır gelmez. Öyle döneceğine dönme daha iyi.
- Abi şimdi biz bilemeyiz. Para, iman ve türbülansın kimde olduğu bilinmez.
- Bak onu doğru dedin. Hem zaten Allah kimseye kaldıramayacağı yükü vermez.
- Peki Allah kaldıramayacağı yükü kaldırabilir mi hocam?
- Kalkmayacak yük kalkar mı evladım?
- Belli olmaz şimdi, yüküne bağlı. Maya dağdan kalkan kazlar, al topuklu beyaz kızlar.. O değil de cennet ne güzel be hocam! Bir an önce gitsek de…
- Gülü seven dikenine katlanır Mahmuur! Topuk istiyorsan bu dünyada ceremesini çekeceksin.
- Ne çekicem hocam?
- Cereme çekeceksin. Kısa yoldan Norveç’e gitmek yook. O uçağa binilecek, o türbülansa girilecek bir kere! Keşkül misali, az titremek iyidir. Zinde tutar.
⸘