Taktik Yok Maktik Var Bam Bam Bam

Taktik Yok Maktik Var Bam Bam Bam | Serbest Çığrışım

Minimal zihinlerde vuku bulan şukusuna bereket zamane gençliği baktıkları tek ekranda hapsolmuş eski zaman boza içicilerine benziyor. Biri zamanı içiyor, diğeri bozayı. Birinde seni tutan mı var, diğerinde boz ayı. Hemen ardından da korku filmleri türüyor bu yeni iletişim şeklini baz alan. Bir de Toulalan vardı, defansif orta saha. Orta saha demişken en anlayamadığım şeylerden biri de dünyanın gelmiş geçmiş en iyi orta sahalarından biri olan tüpçü, nam-ı diğer Iniesta’nın Japonya’da top koşturmasıdır. Hayır, zamanında Deep Purple’ın yaptığı gibi şovunu yap dön, ne diye yerleşiyorsun? Japon sevdi heralde. Barça da bunu bıraktığı kelli totoyu toparlayamadı zaten. 34 yaşında keçi bırakılır mı?

TRT4 artık açılmıyor televizyonda. Türk sanat müziği dinleyemiyoruz ağız tadıyla. Müzik veri akışı servisleri moda oldu, albüm de dinlenmiyor artık demit. 10 yıl önce de sevmezdim bu çağı, şimdi hiç sevmiyorum seni sütoğlan. Bu minvalde sütkız da var mı mesela? İlla hep oğlanlar mı emzirilmiş? Feministlerin bu konuya da el atması gerekiyor. Dil önemli, zira düşünme şeklini belirliyor.

Eski bayramlarda likör dağıtılır, köy meydanında deli saçması kıyafetler girilip Afrika kabile dansları icra edilirdi. Son derece müstehcen ve tanrıtanımaz oyunlar oynanırdı. Anadolu kültürü şimdi Arabistan yarımadası kültürü tarafından işgal edilmiş durumda. Tarihte ilk kez, bu kadar fazla. Bu bakımdan İslam’ın en hızlı yayılmasını Emeviler döneminde değil 21. yüzyıl Türkiye’sinde yaptığını söylemek abes olmaz. Tarihçiler de bunu kabul edip kitap ve tez yazmak zorunda. Tabi önce fark edebilmeleri gerekiyor. Belki de tarihten önce fizik okumalılar. Analitik düşünce herkese şart. Olmayınca olmuyor.

Her neyse, laf lafı açıyor. Ama lafla peynir gemisi yürümez. Zaten lafla peynir gemisi yürüseydi, dünyanın en özlü sözlerinin paylaşıldığı “Facebook huzur dolu edebiyat sayfası” üyeleri en ulvi insanlar olurdu. Güya herkes iyi insan olmayı ve herhangi bir durumda yapılması gerekenleri çok iyi biliyor. Hatta bunun üzerine çevresine kolaylıkla akıl veriyor. Lakin kimse uygulamıyor. Çünkü söylemek kolay, yapmak zor. Bu da bana bu iflah olmaz ikiyüzlülerin kirli çamaşırlarını ortaya çıkaracak sivri dilli kimselerin neden ortalıkta gözükmediğini düşündürüyor. Niye gözükmediğini söyleyeyim ben. Çünkü politik doğruculuk prim yapıyor. Politik doğrucu olmazsan toplumdan dışlanırsın. Bir toplumdan değil, her toplumdan! Apartman yönetiminden bile dışlanırsın. Dikkat ederseniz sosyal medyada dönen tartışmaların çoğu herhangi bir şeyin fanatikliği üzerinden dönüyor ve bu çok acınası bir şekilde zavallıca. Çünkü aptalca. Biraz önce bahsettiğim konuda tartışma yok. Zira yüzlerine vurursan dostun bile sana sırt çevirir, konudan bağımsız olarak herkes senin üzerine çullanır. Kısaca herkes biraz mal. Ben dahil.

Plaza dili ile soft başladık hardcore bitirdik. Eh, zaten olması gereken de biraz bu değil mi?

Bir Cevap Yazın