Yanlış anlaşılmıştım. Geri döndüm. Neden yanlış anlaşıldığımı anlamaya çalıştım. Doğru anlaşılmanın yollarını aradım. Acaba cümlelerimi mi doğru seçmemiştim? Kafamdakileri aktarabileceğim iletişimin zeminini mi iyi hazırlayamamıştım? Beden dilim mi zayıf kalmıştı? Belki de aynı şey bana olsa ben bile kendimi anlayamayacaktım.
Epey düşündüm, üzerine kafa yordum. Ayna karşısında pratik yaptım. Açlığımı bastıracak bir şeyler yedim. Spor yaptım ve duş aldım. Kafamı toparlamak için meditasyon yaptım. Ardından giyinip hazırlandım. Gidip bu yanlış anlaşılmayı çözecektim. Doğru bir şekilde başlayıp, yerinde cümlelerle devam edip kendimi ve kafamdakileri en iyi aktarabileceğim şekilde iletişimimi kuracaktım.
Kapıya doğru yöneldim. Sonra bir an duraksadım. Kendi kendime “Neyse ya…” dedim. Çaydanlığın tuşuna bastım. Ayaklarımı masanın üzerine uzatıp gün batımını izlemeye koyuldum. Çay içecektim.
Manzara eşliğinde sakince çayımı yudumladım. Çayı bitirdikten sonra esasen doğru anlaşıldığımı fark ettim. İyi ki tekrar anlatmamışım.
⸘