Yarışar-zamanlı Boksör-Futbolcu Barzao ile Röportaj

Yarışar-zamanlı Boksör-Futbolcu Barzao ile Röportaj | Serbest Çığrışım

  - Merhaba Barzao, dünkü maçta oldukça talihsiz bir olay yaşadın. Maçın 61. Dakikasında karşı sahadan bir hışımla koşarak takım arkadaşın Kerem Akgezen’e saldırdın. Kerem’in üzerine yürüyüp ardından defalarca yumruk attın. Neler hissediyorsun?
  - Evet. Kerem’i fena benzettim. Öncelikle gerçekten çok üzgünüm. Sizin de dediğiniz gibi çok talihsiz bir olay bu. Adeta kader kurbanıyım diyebilirim. Sizleri tanıyorum, taraftarlarımızı ve kulübümüzün kültürünü, halkımızın hassasiyetlerini çok iyi biliyorum. Beni en çok üzen şey takım arkadaşımın ağzını burnunu dağıtmam, ceza alacak olmam, linç edilmem vs vs değil. En büyük üzüntüm bana güvenen, bana inanan bu dünyanın en güzel taraftarını, en duygulu taraftarını hayal kırıklığına uğratmış olmak. İnanır mısınız? Dün akşam o kadar kötü hissettim ki Ferrari’mi garajda bırakıp hemen bir taksiye atladım ve kendimi eve zor attım. İlk defa dün evime arabasız gittim. Düşünün artık ne haldeyim.
  - Gerçekten çok acı bir durum. Eminim ki taraftarlar bu çektiğin zorlukları tarafsız gözle değerlendirecektir.
  - Öyle yapmaları gerekir zaten. Tartışmada ben haklıydım. Ama ne var ki öfkeme yenik düştüm. Şeytan mı dürttü, cin mi tepti, böyle bi tövbe estağfurullah efendim bi haller geldi, kendimi kaybettim. Açıkçası olay anını da çok net hatırlamıyorum. Yumruk atmışım sanırım doğru mudur?
  - Evet, takım arkadaşına defalarca yumruk attın.
  - Ah evet. Ama size bir şey söyleyeyim mi, esasen sizler gibi ben de insanım.
  - Bir dakika bir dakika, sen ciddi misin?
  - Evet evet, son derece ciddiyim.
  - Ben şu an şoktayım. Eminim ki ekran başındaki izleyicilerimiz de kulaklarına inanamamışlardır. Ve bunu duyunca sana bu konuda daha bir hak vermişlerdir.
  - Umarım öyledir. Zira ben evimde boş zamanlarımda mantı ve baklava açıyorum. Türkçe kursuna da yazıldım. Yeri gelir Kerem’in ailesinin evine gider yer sofrasına da otururum. Anasının babasının ellerinden öper, bayramda harçlık isterim. Bu bayrak için yapmayacağım şey yoktur. Ben bu vatanın evladıyım. Bir bedel ödenecekse bunu ben seve seve öderim. Ne gerekiyorsa yaparım. Ancaaak, ben aynı zamanda bir babayım. Aile babası. Bu yaptıklarımın bedelini asla eşim ve çocuklarım ödememeli. Onlar masum, onlar günahsız, onlar aç ve yetim, onların hiçbir suçu yok. Lütfen onları daha fazla acıtmayın, onlar bunu hak etmiyor. Ayağınızı denk alın, yoksa fena olur!
  - Barzao çok haklısın. Eminim ki şu anda seni eleştiren herkes senin bu tavırların ve anlattıkların karşısında şapkalarını önlerine koyup bir özeleştiri yapmışlardır. Açıkçası ben, Kerem, seni eleştirenler ve tüm ülke halkı adına senden özür diliyorum. Bizim sana karşı yaptığımız bir yanlış, bir kusur olmuşsa affola.
  - Bu nazik ve düşünceli tavrınıza teşekkür ederim. Özrünüzü kabul ediyorum. Aynı zamanda Kerem’in ve tüm halkın da bana olan özrünü kabul ediyorum. Kendinizi affettirmek için daha fazla bir şey yapmanıza gerek yok, bunu baştan söyleyeyim. Benim için konu kapanmıştır.
  - Bu yüksek gönüllülüğünüz karşısında bahtiyarız Barzao. Sağ ol, var ol.

1 thought on “Yarışar-zamanlı Boksör-Futbolcu Barzao ile Röportaj

Bir Cevap Yazın