Hayatta başına seçimlerinin sonucu olarak ya da olmayarak bir şeyler gelebilmesine rağmen, vahşi yaşam ile sosyal yaşamdaki olaylar arasında büyük bir fark var: öncekinde başına gelenler yalnızca doğal süreçlerin bir sonucu iken, sonrakinde buna insani süreçlerin sonucu olan eylemler de eklenir. Eee, her işi kendin yapmamanın bir diyeti olacak tabii. Sen anda hep “doğru” seçimleri yapsan da şanslı olmak önemli. Ne var ki şans kimsenin elinde değil. Ne doğmadan önce, ne doğduktan sonra. Buna rağmen, özgür irade diye bir şeyin olmaması kaderin bir cilvesi, kötü f(g)enotipe sahip olmak da bir talihsizlik olsa dahi görünürde bilinçli seçimlerin toplumsal sonuçlarından kaçışı meşrulaştırmaz. Öyle olsaydı toplum olmazdı. Varsa var, yoksa yok.
Tamamen kendi seçimlerinden dolayı başına gelenleri, hayatlarının ne kadar çileli olduğunu anlatıp dram etkileşimi kasarak rahatlayan insanlar dışarıdan acınası görünüyor. Banka soyacakken yakalanan hırsız, daha fazlasını isterken kumarda kaybeden kumarbaz, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olan hilekâr ne ise yanlış seçimlerin sonucunda başına insan kaynaklı gelen kötü şeylerden sızlanan da o. Başkaları doğru seçim yaparken ben yanlış seçim yapayım, ama yine de benim başıma iyi şeyler gelsin. Yok ya? Garanti bankası mı burası? Başka arzunuz?
⸘