Neyle mutlu olursun?
Sevdiklerinin yanında olarak mı? Cık! Olamazsın. Çünkü günün üçte birinde uyuyor, üçte birinde çalışıyorsun. Kaldı mı sana üçün biri? Kalmadı tabii ki. O kalan üçün birinin yarısında yemek yiyor, trafikte cam kenarı kapıyor, boşaltım gibi pis, ayıp, müstehcen bir doğa olayını icra ediyorsun. Eee doğada vardır böyle şeyler.
Belki de istediğin şeyleri yaparak mutlu oluyorsundur? Cık! Olamazsın. Çünkü günün üçte birinde uyuyor, üçte birinde çalışıyorsun. Aldın mı üçün birini? Alamadın tabii ki. Çünkü kalanın yarısında sen de yemek yiyor, trafikte her gün aynı bayık radyoları dinliyor ve sıçıyorsun. Eee sıçmasan olmaz. Doğa demiş miydim?
Peki, kalan ne oluyor? İşte o kalan kısımda da yapmak istemediğin şeylere harcadığın bütün o zamanların yılgınlığı ile normalde dürtseler yapmayacağın, kafanı boşaltacak şeylere biriken stresini kanalize ediyorsun. Eee bir kanal kolay açılmıyor. Dikkatini çekerim, bu sefer doğa demedim.
Şimdi… Uyumazsan direkt ölüyorsun, çalışmazsan dolaylı. Kalan zamanında da mutlu olamıyorsun. Ne yapacaksın peki? Ama şu var, gelecekte olsan belki uyumana gerek kalmazdı veyahut çok az uyurdun. Ama gelecekte değilsin. O zaman bir zaman makinesi yapmalısın. Ya da yeterince hızlı koşarsan belki geleceğe herkesten önce gidersin. Eee zor tabii. Uykudan feragat etmenin kolay olacağını kimse söylemedi.
Şu üçün birlerinden birini götürmek lazım. Geriye kalıyor çalışma. Niye çalışıyorsun? Çalışma! Tabii aç kalmaman için para lazım. Para yoksa açsın ve ölüyorsun. O zaman para kazanman lazım. Onun için de çalışmak. Peki ya paran olsaydı? İşte o zaman çalışmak zorunda kalmazdın. İşte o zaman istediğin şeyleri yapar, sevdiklerinin yanında olurdun. Da, onlar senin yanında olamazdı, çünkü çalışıyorlar. Neyse, çok da şeyapmamak lazım. Kısaca paran varsa üçün birini alıyorsun. Mutlu musun?
⸘