Sinsi Osuruk

Sinsi Osuruk | Serbest Çığrışım

Mazbut bir herifti. Maşallah dediği iki gün yaşamazdı. Pozitivitesi fazlaydı. Lügatında hayır bulunmaz, belkilere tövbeyi çekmiş idi. Bir gün evde 0.5 uçlu Nokia şarjı bulamadığından yanlışlıkla komşunun kızına evlenme teklif etmiş, “Hayır!” diyeceği yerde “Hayırlara vesile olsun!” diyerek ilk çocuğunu kucağına almıştı.

Gel zaman git zaman evlerinde neşe eksik olmuş olsa da bakkal Niyazi’nin getirdiği köfteler evin neşesini götürmeyi her seferinde başarmıştı. “Artık ne koyuyorsa o köftelerin içine…” diye huysuzlandı gene manzum karısı. Koltuğunda hareket edermiş gibi yaptı bu. Bu sayede müzmin karısına seni ciddiye alıyorum havası verdirmekteydi. Tabii maymun karısı böyle ufak şeyleri dert etmiyordu. Onun derdi başkaydı. “Kesin kuyruk yağı var bunda.” diye söylenmeye devam etti. Tam o esnada duyuluverdi o aromatik, formaldehit deformasyonuna uğramış, sapına kadar organik ve müstesna ıtır. Normalde yıldırımların aksine ses önce gelirdi. Ama bu sefer öyle de olmamıştı. Adeta avını öteden beri gizlice takip eden sinsi bir yılan gibi, kıvrak ama derinden, hoyrat ama işbilen bir tarzda gözükmüştü burunlara. Mazmun kadın elindeki meyve bıçağını mutfak masasına elini mutfak masası normaliyle 90 derece açı yapacak şekilde sallayarak fırlattı. Burasına gelmişti artık. Çocuğu aldığı gibi evin kapısını çarpmadan, hızlı hareketlerle ama sakinleşmiş bir tavırla çekti gitti. Evin yeni sakini bakkal Niyazi ve burger köfteleri oldu.

Müspet karısı gitti gideli evde demokrasi vardı. Niyazi köftesiyle beraber demokrasi de götürmüştü eve. O hep böyle yapardı zaten. Sonra bir gün gitti. Bizim herif elinde demokrasisi ile baş başa kalıverdi bir anda. Ne yapacağını bilemedi. Sonra sonra hoşuna gitmeye başladı bu demokrasi denen meret. Hep kendi dediği oluyordu.

Bir Cevap Yazın